Bu heyecana rağmen tatilde iş veya günlük yaşamımızla ilgili kaygılardan, stresten uzaklaşan zihinlerimiz ve dinlenip, denize, güneşe, uykuya, rahata alışan bedenlerimiz dönüşte karşılaştığımız tempoya uyum göstermede bazen zorlanabiliyor.
Aslında bir kaç küçük önlem alarak tatil dönüşünde yaşanan uyum dönemlerini kısaltmak mümkün:
Tatilden erken dönerek kentte bir-iki aktiviteye katılmak,
Tatil esnasında gazete okumaya devam ederek dünya ile ilişkimiz sürdürmek,
İşe döndüğümüz ilk iş günü yapılacak işleri önceden planlamak;
İlk iş gününün akşamına eğlenceli bir organizasyon düzenlemek;
Bir sonraki haftasonu şehir dışına yapacağımız yolculuğu planlamak bunlardan bir kaçı olabilir.
Yapmamız gereken sadece bir kaç düzenleme. En azından ben de işe yaradıklarını söyleyebilirim!
Zihinsel ve fiziksel dinlenmeyi sağlayarak gerekli motivasyon ve enerjiyi elde edebilmek, iş hayatının koşturmacası içinde her zaman fırsat bulamadığımız kendimize dışarıdan bakabilmek için tatillere ihtiyacımız var. Bir iki küçük planlama yaparak tatil dönüşlerinde oluşabilecek “yan etki”lerinden korunmak da aslında elimizde.